
yosun
Süper Yönetici
Söz Ey Rasul, Unutmayacağız!!...
Bismillahirrahmanirrahim
SÖZ EY RASUL, UNUTMAYACAĞIZ!
Efendim!
Bizler isyankar bir çağın evlatlarıyız
Senden asırlarca uzak, acınası zamanlarda geldik dünyaya
Her birimizin üstü başı, bir gaflet çukurunda günah çamurlarına bulanmışken, senin tertemiz adını anmaya layık değil dudaklarımız biliriz
Biliriz de, aşkından titremese de isyanlarla kararmış kalplerimiz , “Efendimiz!” deriz yine sana
Fani sevgiciklerle hınca hınç doluyken gönüllerimiz, “Ey sevgili” deriz sevgimizin farkında bile olmadan
Bizler unuttuk Efendim! Avutulduk kırık oyuncaklarla, yalan sevdalarla…Bizler unuttuk Efendim! Sen’i, Ehl-i Beyt’ini, çağlar deviren ve her daim hüküm sürecek olan davetini
Yoluna binler can feda olmuş davanı…Hiç düşünmeden ölüme koşan canları, unutturuldu bizlere, unuttuk…Nice başların seve seve verildiği o kutlu davan, bizler için bir masal oldu artık tek dişli canavarın ağzında
Oysa ki, davaya adanmış yürekler vardı, davan için toprağa serilmiş bedenler vardı
Her devirde davan için “ya zafer ya şehadet” diyen yiğitler boy verdi mustazaf ve mağdur topraklarımın her karışında
Nazlı nazlı salınan her gelincik, onlardan aldı rengini
Asillik yarışındaki her gülün kokusunda, Sen’inle birlikte onlar oldu
O yiğitlerin içinde biri var ki Ey Rasul! Adını her andığımızda, O’nunla birlikte selamlar yollarız Sana
Yollarız da, o yiğidin de unuttuklarımız arasında olmasından hiç yüzümüz kızarmaz
Yollarız da, o güzel şehit, çağlar ötesinden ne der bizlere, anlayamayız
Bakmayı bilenlere açılırmış sırlar, bakıp da görmek isteyenlerin önünde yol olur uzarmış
Sır değil apaçık da olsa, biz görmesini bilemedik
Oysa bizler,görmesini bildirseydik bakan gözlerimize, susuzluktan kırılmış torunlarını hiç düşünmeden bir bardak suyu içebilir miydik kana kana?
Bizler bir yiğidi unuttuk, bir Muhammed torununa yapılan vahşeti unuttuk Efendim! Oysa canlar feda bir yiğitti O
O, Ali’nin oğlu, Allah’ın aslanının can parçası, cennet bahçelerinin güllerinden biri
“Hüseyn bendendir, ben Hüseyn’denim” buyurduğun, pak neslinin kaynağı
“Şirksiz ve tavizsiz iman”ın, ete kemiğe bürünmüş sureti Huseyn…Ki o imanın gücünü herkes, Kerbela sırrında gördü Efendim! Cesaretin diğer adı oldu orada Huseyn…Zulme ve fesada karşı direnmenin önderi oldu
Tarih böyle imtihan görmedi
Böylesine bir acıyla dağlanmadı yürekler…Böyle kanlı bir yazgı görmedi takvim yaprakları Efendim! Ne var ki, mazlum halkın çağrısına kulaklarını tıkayamazdı Huseyn
O’na bu yakışmazdı
O Peygamber varisiydi, nasıl bırakırdı ümmeti? O ateş parçası, etrafında yetmiş iki pervaneyle birlikte zalimin karşısında, mazlumun yanında olmaya doğru yol alırken, Kerbela onları bekliyordu
Ah belalar çölü, mihnet ve sıkıntı yeri ah! Kan kokulu kara topraklar ah! Göklerin bile karalar bağladığı o karanlık gün! Çağın yitik vakitleri
Kadınların ıslak kirpiklerini, kara çarşaflarına düğümlediği günler
Torunlarının Efendim, evet, senin kanından, canından olan evlatlarının kılıçtan geçirildiği, pak cesetlerinin dahi atlarla çiğnendiği kapkaranlık zaman dilimleri…”Nasıl”dan çok “niçin”ini anlamamız gereken soysuz yaşanmışlıklar…
Önce susuz kaldı Peygamber torunları… Su diye yanan bebelerin ağlamasını zalimlerin kahkahaları bastırıyordu
Yer gök ağlıyordu oysa…Ama perdeli kulaklar nasıl işitsin ki dağların, taşların bu zulme feryadını
Zalim kılıçları parladı yükseklerde pis gülüşleriyle
Kadın, erkek, bebek tanımıyordu sırtlanlar
Kin ve intikam ateşiyle sallıyorlardı, ahirette yılan olup boyunlarına dolanacak kılıçlarını
Canlar feda Torunlarının üzerine oklar yağmur gibi yağıyordu
Saçının teline zarar gelmesinden incindiğin torunlarına oklar yağdırıyorlardı ey Rasul!
O an, minik damarlarından kanlar süzüldü Ali Askerî’nin
Daha süt kokulu, bembeyaz kundağı al kanlara boyandı
Küçücük bedenine saplanan oklar ağır geldi sana ey bebeğim! Yakışmadı masum gülüşüne… Önce babalar çaresizlikten yandı susuzluktan kavrulan yavrularına, sonra bebeler ağladı zalim kılıçlarıyla doğranan babaları için…Kesilen başlar, kırılan kollar, akıtılan kanlar için…Yerlerin yarılıp içine geçirilesi, göklerin paramparça olup üzerlerine dökülesi zalimler bilmezler miydi ki akıttıkları kan kimindir? Yoluna canlar kurban o kan, kimindir?

Bismillahirrahmanirrahim

SÖZ EY RASUL, UNUTMAYACAĞIZ!



Efendim!
Bizler isyankar bir çağın evlatlarıyız





Bizler unuttuk Efendim! Avutulduk kırık oyuncaklarla, yalan sevdalarla…Bizler unuttuk Efendim! Sen’i, Ehl-i Beyt’ini, çağlar deviren ve her daim hüküm sürecek olan davetini






O yiğitlerin içinde biri var ki Ey Rasul! Adını her andığımızda, O’nunla birlikte selamlar yollarız Sana





Bizler bir yiğidi unuttuk, bir Muhammed torununa yapılan vahşeti unuttuk Efendim! Oysa canlar feda bir yiğitti O




Tarih böyle imtihan görmedi






Önce susuz kaldı Peygamber torunları… Su diye yanan bebelerin ağlamasını zalimlerin kahkahaları bastırıyordu














